HAYATI Sultan Birinci Murad 1326'da Bursa'da dogdu. Babasi Orhan Gazi, annesi Bizans tekfurlarindan birinin kizi olan Nilüfer Hatun'dur (Holofira). Sultan Birinci Murad uzun boylu, degirmi yüzlü ve iri burunluydu. Kalin ve adaleli bir vücuda sahipti.
Basina mevlevi sikkesi üzerine testar sarili bir baslik giyerdi. Çok sade giyinir ve kirmizi zeminli beyaz elbiseden hoslanirdi. Ilk egitimini annesi Nilüfer Hatun'dan aldi. Daha sonra tahsilini tamamlamak için gittigi Bursa Medreselerinde ilim ve sanat adamlari ile beraber yasadi. Sultan Birinci Murad, gayet nazik, sevimli ve çok halim selimdi. Alim ve sanatkarlara hürmet gösterir, fakirlere ve kimsesizlere sefkatli davranirdi. Dahi bir asker ve devlet adamiydi. "Dervis Gazilerin Seyhlerinin Krali Murad Gazi" diye anilan Sultan Birinci Murad, bütün hayati boyunca planli ve programli hareket etti. Sultan Birinci Murad, Bizans Kilisesi'ne göre bir kafir ve Isa düsmani olarak görülse de, fethettigi yerlerde yasayan Hiristiyan halka Papa'dan daha iyi davrandigi için onlarin sevgisini kazanmisti. 1382 yilindan itibaren "Murad Hüdavendigar" diye anilan Sultan Birinci Murad, Birinci Kosova Savasi'ndan sonra savas alanini gezerken, Sirp Krali Lazar'in damadi tarafindan haince hançerlenerek sehit oldu (1389). Erkek çocuklari: Yakub Çelebi, Yildirim Bayezid, Savci Bey ve Ibrahim Kiz çocuklari: Nefise ve Sultan Hatun |
IDARI DÜZENLEMELER Ilk kazasker tayinleri Sultan Murad Hüdavendigar devrinde basladi. Çandarli Kara Halil Pasa ilk kazasker, Lala Sahin Pasa da padisah ailesi disindan ilk beylerbeyi olarak tayin edildiler.
Sultan Murad Hüdavendigar'in yaptigi önemli islerden birisi de Timar Kanunu'nu çikarmasiydi. Buna göre 17. asira kadar devam eden ve Osmanli ordusunun belkemigini teskil eden eyalet askerleri de denilen timarli sipahiler olusturuyordu. Sipahiler baris zamani eyaletlerde, köylerinde oturarak tasrada asayisi temin ediyor, savas zamani ise hemen sefere çikabilecek bir askeri kuvveti olusturuyorlardi. Bunlar köylerindeki yapilan ziraattan aldiklari ösürle geçindiklerinden dolayi devlet de hiç masraf etmeden daimi bir orduyu elinde tutabiliyordu. Ayrica Yeniçeri Ocagi'nin temeli sayilabilecek olan Pencik Kanunu, yine onun döneminde çikartildi (1361). Bu kanunla, fethedilen yerlerden esir alinan Hiristiyan çocuklari, Osmanli ordusuna "devsirme" olarak alinmaya baslandi. Çandarli Kara Halil Pasa ve Kara Rüstem Pasa Osmanli Devleti içindeki ilk mali düzenlemeleri onun devrinde yaptilar. Sultan Murad Hüdavendigar'in bütün hayati sinir boylarinda ve savas meydanlarinda geçti. Rumeli'den Anadolu'ya, Anadolu'dan Rumeli'ye durmadan dinlenmeden seferler yapan Sultan Murad Hüdavendigar, bizzat katildigi 37 savasin hepsini kazandi. Emrindeki kumandan ve valilerle uyum içinde çalisti. Sultan Murad Hüdavendigar, 1360 yilinda Karadeniz Ereglisi'ni fethetti. Taht degisikligi sirasinda elden çikan Ankara ve Sultanönü'nü de 1361 yilinda Ahilerden geri aldi. Komsu devletlerle dostluga önem veren, ama firsatlardan yararlanmasini da iyi bilen Murad Hüdavendigar, ayni yil içinde Çorlu, Kesan, Dimetoka, Pinarhisar, Babaeski, Lüleburgaz kalelerini ve Gümülcine, Eski Zagra ile Yenice dolaylarini fethetti. Sultan Murad Hüdavendigar'in Trakya'daki asil hedefi, stratejik bir öneme sahip olan Edirne'yi almakti. Trakya'da daha önce yaptigi fetihler sayesinde Edirne'ye yapilabilecek bir Bizans yardimi engellenmis oluyordu. Lala Sahin Pasa komutasindaki Türk birlikleri Edirne'yi kusatti. Rum ve Bulgar kuvvetleri yapilan çatismada yenildiler. Bir süre yardim gelmesini bekleyen sehir, umudunu kesince teslim olmak zorunda kaldi (1362). |